HAYATIMIZ kavga içinde geçiyor.
Siyasette kavga, eğitimde kavga, sporda kavga, ekonomide kavga...
İsrail’in Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırı insanlık dışıdır, gaddarlıktır ama biraz özeleştiri yapmakta da fayda var.
Olayda bizim tarafın hiç mi kusuru yok?
İsrail, yarattığı vahşetle yara almıştır, fakat bu olaydan biz de zararsız çıkmış değiliz. Dünya kamuoyu nezdinde itibarımız bir hayli zedelenmiş bulunuyor!
O gemilerin bu şekilde yola çıkmasına izin verilmemeliydi. İzin verildiyse mutlaka her türlü önlem alınmalıydı. Bu gibi işler “Saldım çayıra, Mevlam kayıra” mantığı ile olmaz!
Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen bile Wall Street Journal Gazetesi’ne “Gazze seferinde İsrail’den izin alınmalıydı!” diye demeç vermedi mi?
Yandaş basın, çarpıtılmış bilgilerle yanıltıcı haberler yapıp “Başbakan Erdoğan, haklılığımız konusunda Obama’yı ikna etti” derken, Obama bunun tersini söyleyerek, “Savaş halinde olan İsrail’in, Hamas yönetimindeki Gazze için duyduğu güvenlik kaygısı meşrudur” demedi mi?
Tayyip Bey’in, Başkan Obama’yı haklılığımız konusunda ikna ettiği şarkısını, kendimiz söyleyip, kendimiz dinliyoruz!
* * *
Dışarıyı bir yana bırakalım. İçeride de kavga bitmiyor.
Siyasetin duayeni Kâmran İnan, son birkaç yıldır yaşadığımız hazin durumu “Herkes herkesle kavga ediyor. Kavganın kazananı yok, kaybedenleri çok. Devlet kaybediyor, millet kaybediyor, demokrasi kaybediyor” diye özetliyor.
Sürekli kavgaların yarattığı gerilim millette huzur bırakmadı.
Vatandaş güvenini yitirdi, daha da önemlisi umutsuzluğun girdabına sürüklendi.
Yoksulluğun kıskacındaki insanlarımız gülmez oldu. Yüzler asık, bakışlar kederli...
* * *
“Milletimize en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz” diyen Başbakan’ın öfkeli tavrının millete hizmetle ne ilgisi olduğu anlaşılamıyor.
Devlet yönetimine talip olan ve halk tarafından kendisine başbakanlık gibi onurlu ve önemli bir görev verilen siyaset adamının böylesine hırçın olması doğru mudur?
Devlet görevinde kavga yoktur, hizmet vardır. Bir başbakan enerjisinin büyük bölümünü tartışmaya, ona buna laf yetiştirmeye harcarsa o ülkede işler iyi gider mi hiç?
Bu kötü gidişin bedeli, ülke için, millet için, hepimiz için ağır olacağa benziyor.
* * *
Önceleri fazla önemsemediği Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kamuoyunda umulandan fazla ilgi görmesi, zaten öfkeli olan Başbakan’ı daha da sinirlendirmişe benziyor.
Tayyip Bey, son günlerde enerjisinin büyük bölümünü dış olaylara ayırmasına rağmen, Kılıçdaroğlu’na da laf yetiştirmekten de geri kalmıyor.
Nedir Başbakan’ı kızdıran?
Kılıçdaroğlu’nun, hırçın olmayan, fakat her biri hedefini bulan sözleri, söylemleri... Baykal’ın gidişine memnun olan Tayyip Bey, böyle çetin bir ceviz beklemiyordu anlaşılan!
Kılıçdaroğlu halka “Bizim görevimiz onunla bununla kavga etmek değil, size iş bulmak, aş bulmak, içeride ve dışarıda onurlu bir Türkiye yaratmak” diyor.
8 yıldır ülkeyi yöneten Tayyip Bey, “Kavgalı ve kavgacı bir Türkiye” yarattı.
Kavganın kazananı yok, kaybedeni çok! Ancak bu gerçeği anladığımız zaman adam oluruz